Şehirlere ve bölgelere göre risklerin farklı olduğunu belirten Başkan Altay, “Sadece kendin için dayanıklı olmak yeterli değil. Bölge coğrafyanız, ülkeniz, ülkenizin diğer şehirleri ve hatta tüm dünya için dirençli bir şehir inşa etmelisiniz. Buradan dünyanın bütün şehirlerine bir davet yapmak istiyorum; Şehirlerimizi hep birlikte çok daha dayanıklı hale getirelim. Gücümüzü ve kaynaklarımızı öncelikle bu konulara yöneltelim. Tüm bu süreçler; Bunu diğer şehirlerle deneyim paylaşımına açık ve birbirimize altlık olacak bir biçimde yapalım. Ancak bu durumda şehirlerimizin daha yaşanabilir ve dirençli hale gelmesini sağlayabiliriz.”söz konusu.
Birleşmiş Şehirler Dünya Yerel Yönetimler Teşkilatı (UCLG) Lideri ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Trabzon’da düzenlenen Birleşmiş Şehirler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölgesel Teşkilatı (UCLG-MEWA) Dayanıklılık Forumu ve İdari Konsey Toplantısına katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan UCLG-MEWA Eşbaşkanı ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu, UCLG’nin farklı ülke ve bölgelerden 240 bin ilin ortak sesi olduğunu söyledi.
UCLG-MEWA Genel Sekreteri Mehmet Duman, Türkiye’de ve dünyada meydana gelen felaketlere ve bunların yıkıcı sonuçlarına dikkat çekti.
UCLG-MEWA Eşbaşkanı ve Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul, UCLG MEWA gibi uluslararası kuruluşlar sayesinde belediyelerin bilgi paylaşımının yanı sıra mali ortaklık kurarak yerel yönetimleri güçlendirdiğini söyledi.
UCLG-MEWA Eş Lideri ve Lübnan Jounieh Belediye Başkanı Juan Hobeiche, şehirlerin dayanıklılığını artırmak için yerel ve merkezi yönetimlerin iletişim kurması, iyi örnekleri paylaşması ve deneyimlerini paylaşması gerektiğini vurguladı.
GÜÇLÜ ŞEHİRLER KURMA VİZYONUNA KATKI SAĞLAYACAK
UCLG Lideri ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, toplantının ev sahipliğini yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı ve UCLG-MEWA Eşbaşkanı Murat Zorluoğlu huzurunda tüm Trabzonlulara teşekkür etti. Lider Altay, Direnç Forumu ve Yönetim Konseyi Toplantısı’nın her zamankinden daha güçlü ve sürdürülebilir şehirler inşa etme vizyonuna büyük katkı sağlayacağına yürekten inandığını belirtti.
20. yüzyılın ortalarından itibaren küreselleşmenin hızla yayılmasının dünya şehirlerinin kaderini değiştirdiğini hatırlatan Önder Altay, şunları söyledi:
“Yerel ve bölgesel yönetimler artık yerelle sınırlı kalmayıp küresel bir vizyon edinmeye başladılar. Bugün; Daha fazla dünyaya açılan, uluslararası rolünü güçlendiren ve dünyayı şekillendiren etkilere sahip şehirlerin varlığına tanık oluyoruz. Dünyanın en büyük yerel yönetimler birliği olan UCLG ailesi olarak büyük bir mirasa, deneyime ve nüfuza sahibiz. İnsanı ve doğayı merkezine alan başarılı politikalarla çalışmalarını sürdüren kuruluşumuz, geçmişin tecrübeleriyle geleceği inşa etmeye ve şehirlerimizin her alanda gelişimine katkıda bulunmaya devam ediyor. UCLG çatısı altında yaptığımız tüm çalışmalarla yerel ve bölgesel yönetimlerin küresel arenada daha fazla söz sahibi olması gerektiğini kanıtladık.”
ÖNCÜ İŞLER YAPMAK ZORUNDAYIZ
İklim değişikliği, gıda güvenliği, göç ve kültür gibi küresel sorunlar; Önder Altay, temelinde büyük ölçüde yerel bir yaklaşım ve eylem gerektirdiğinin bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Olası acil durumlara ve afetlere dayanıklı şehirler inşa etmek için öncü çalışmalar yapmalıyız. Dünya kentlerinin ortasında işbirliğini daha da geliştirmek ve milyarlarca insanın yaşadığı yerel yönetimlerimizi en iyi şekilde temsil edebilmek için sesimizi daha çok duyurmalıyız. Bunları yaparken asla; Barış, adalet, eşitlik ve özgürlük istemekten vazgeçmemeliyiz. Özetle; ‘Daha Adil Bir Dünya’ için elimizden geleni yapmalıyız. Bahsettiğim tüm meseleleri ancak birlik, beraberlik, dayanışma ve kardeşlik ruhu yüksek hareket ederek başarabiliriz.”dedi.
Başkan Altay şöyle devam etti:
“Konya olarak deprem anında şehrimizi çeşitli senaryolara hazır tutmanın büyük faydasını gördük. Aktif ve güçlü müdahale kabiliyetimiz sayesinde süreci başarıyla yürütmeyi başardık. Ancak daha yapacak çok işimiz olduğunun da farkındayız ve hepimiz bunun farkında olmalıyız. Buradan dünyanın bütün şehirlerine bir davet yapmak istiyorum; Şehirlerimizi hep birlikte çok daha dayanıklı hale getirelim. Gücümüzü ve kaynaklarımızı öncelikle bu konulara yöneltelim. Tüm bu süreçler; Diğer şehirlerle deneyim paylaşımına açık ve birbirimizi pekiştirecek şekilde yapalım. Ancak bu şekilde şehirlerimizin daha yaşanabilir ve dirençli hale gelmesini sağlayabiliriz. Mirasımızı en uygun şekilde korumak ve daha yukarılara taşımak biz mahalli idare başkanlarının görevi olduğunu belirtmek isterim.”
DİRENİŞ FORUMU
Konuşmaların ardından başlayan Dayanıklılık Forumu’nda konuşan Dünya Belediyeler Birliği ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, ilk olarak Hatay’da yürütülen çalışmalar hakkında detaylı bilgi verdi.
BÖLGEYE EN HIZLI ŞEKİLDE TAŞINDIK
Koordinasyon halinde bölgeye acil bir şekilde hareket ettiklerini ve bölgede yaptıkları çalışmaları anlatan Önder Altay, “Büyük bir felaket yaşadık, bu felaketten çıkardığımız çok dersler oldu. Bunlardan en değerlisi bence bağlantıydı. Bağlantıyı sağlayamıyorsanız ne kendi ekiplerinizi koordine etme imkanınız var ne de kendi gruplarınızın lojistiğini sağlama imkanınız var. Sahadan gerçek bilgi alma şansınız da yok. Hatta Manavgat’ta çıkan orman yangınlarından edindiğimiz tecrübe ile kısa sürede Hatay’da kendi telsiz sistemimizi oluşturduk. İlk yaptığımız şeylerden biriydi. Ne yazık ki bölgede cep telefonu ile iletişim imkanı yoktu. İkinci günün sabahı kriz yönetimi ve arama kurtarma faaliyetleri devam ediyor ama bir yandan da suyla ilgili çok büyük bir sorun yaşadığımıza şahit olduk. Şehirdeki su şebekelerinin neredeyse tamamı koptu ve ne yazık ki insanların hijyen odaklı suya bile ulaşması mümkün olmadı. Başka bir sorun ortaya çıktı ve bu da şehrin altyapısı hakkında rastgele bir bilgimizin olmamasıydı. Bu bence çözülmesi gereken bağlantıdan sonra şehirlerimiz için en değerli görevlerden biri. Kentsel altyapı verileri dijital olarak merkezi bir sistemde saklanmalı ve bu bilgiler bir afet durumunda ilgili tarafların kullanımına sunulmalıdır. Çünkü o şehirde hiç yaşamadık, herhangi bir altyapı bilgimiz yok. İkinci gün akşama kadar “bu şehrin altyapısı nerede, su kuyuları nerede, suyu nereden alıyor” gibi bilgiler aranarak geçti. Akşam HASKİ’den bir yetkili ile görüştük. Üçüncü gün, ilk kuyuları bulduk ve ilk kuyuyu çalıştırmak için bir jeneratör aldık. Yavaş yavaş sorunlar çözüldü ve yedinci günde şehir şebekesine su verebildik.cümleler kullandı.
KRİZİ YÖNETMEK ÇOK ÖNEMLİ
Afet sonrası en önemli konulardan birinin krizi yönetmek olduğunun altını çizen Başkan Altay, şöyle konuştu: “Krizi yönetmek için doğru lojistiği sağlamak. Bunun için birincisi, krizin olduğu yerde afete uyum merkezi kurmak ve bölgedeki ihtiyaçları tespit edebilmek. Aynı zamanda yapmanız gerekenler; şehrinizde bir afete uyum merkezi kurun oradan da istediğiniz lojistiğe kadar hem malzemeyi hem iş gücünü hem de yardım malzemelerini tedarik edebileceğiniz bir afete uyum merkezi kurun” dedi. “Başkan yardımcımız ve merkez ilçe belediye başkanlarımız Konya merkezde afet uyum halindeydiler. Kentteki vatandaşlarımızın inanılmaz bir yardım seferberliği başlattığına şahit olduk. Bunların hepsi aslında birer tecrübe.”dedi.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ÖNEMLİ BİR YERDE
“Kentteki sivil toplum kuruluşlarının ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladık”dedi Başkan Altay, “Bir belediye başkanının şehri seferber etmesinin ne kadar değerli olduğunu anladık. Bu tür kriz anlarında bazı olumsuzluklar öne çıksa da gerçek anlamda kullanıldığında kriz yönetimi için sosyal medyanın ne kadar değerli olduğunu da gördük. Teşekkürler. Yerel gücün karar verebilmek ve bunu sahada uygulayabilmek için ne kadar değerli olduğuna deprem bölgesinde şahit olduk.” söz konusu.
GÜÇLÜ BİR DEVLETİMİZ VAR
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücüne dikkat çeken Altay, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Tabii ki devletimizin ne kadar güçlü olduğunu ve halkımızın bu konularda ne kadar hassas olduğunu gördük. Yurt dışından arama kurtarma faaliyetlerine katılan tüm ülkelere deprem oldu diyerek gıda yardımı yapın, giyecek yardımı yapın. , barınma için konteynerlerden çadır kentlere kadar destek veriyoruz. Ve ülke halkına teşekkür ediyoruz. Acı paylaştıkça azalır, sevinç paylaştıkça artar. Acımızın özellikle halkımız tarafından en derinden hissedildiğine şahit olduk. ülkemizin yaşadığı soruna herkesin karınca gibi su taşımak için seferber olduğunu, bu nedenle UCLG-MEWA’ya, UCLG ailesine çok teşekkür ediyorum.Dünyanın dört bir yanından insanlar gelip çok zor şartlar altında mücadele ettiler. Binaların yıkıntıları altında orada yaşayanlar. Devletimizin yaraları sarmak için büyük bir gayret ve gayretle o bölgenin bir an önce toparlanması için çalışmalarına devam etmesini temenni ediyorum.”sözlerini verdi.
DAYANIKLI ŞEHİRLER İNŞA ETMELİYİZ
İllere ve bölgelere göre risklerin farklı olduğuna dikkati çeken Lider Altay, şunları kaydetti: “Depremde gördüğümüz bir başka iddia da, sadece kendiniz için dayanıklı olmanın yeterli olmadığıdır. Bölge coğrafyanız, ülkeniz, ülkenizin diğer şehirleri ve hatta tüm dünya için dirençli bir şehir inşa etmelisiniz. Konya deprem riskinin en düşük olduğu illerden biri ama deprem bölgesindeki tüm belediyelerimizle birlikte en etkin çalışan illerden biri haline geldi. Çünkü bu hazırlıklar için çok zaman harcadık, para harcıyoruz, çalışanlarımızı yetiştirmek için uğraşıyoruz. Konya kuraklık riskiyle karşı karşıya olsa da son dönemde iklim değişikliğine bağlı şiddetli yağışlarla birlikte sel kaynaklı risklerin de önümüzde sorun oluşturduğunu görüyoruz. Dolayısıyla artık şehirlerimizi tek taraflı dirençli hale getirmek yeterli değil. Bu konuda önümüzde 4 aşamalı bir yol haritamız var. İlk olarak, gerçekleri gerçek olarak belirlememiz gerekiyor. İkincisi, riskleri gerçek anlamda yansıtmamız gerekiyor. Üçüncüsü ve en değerlisi, finans bulmamız ve son olarak sahada gerçeği uygulamamız gerekiyor. Ne kadar proje geliştirirseniz geliştirin, finans geliştiremiyor ve sahada uygulamayı hayata geçiremiyorsanız pek bir anlamı olmayacaktır. Bu tür deneyim paylaşım programları bizim için çok değerli ve önemli.”terimleri kullandı.
